Malpraktis davaları ceza davası ve maddi manevi tazminat davaları olmak üzere iki farklı hukuk sisteminde de söz konusu olabilmektedir. Her iki alandaki davalarda temelinde birbiriyle bağlantılı olan ancak sürdürüldükleri hukuku alanının temel kurallarıyla yürütülen davalar şeklindedir.

Ceza hukuku kapsamındaki malpraktis davalar ceza hukukunun “taksir” kavramıyla örtüşmeye ve bir bütün halinde failin taksir nedeniyle kusurluluğu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle tıbbi malpraktis davalarında tıbbi deontolojinin ve tıbbi propediğin iyi bilinmesi gereklidir. Uygulamada pek çok dava bu alanları yeterince bilmeyen ceza hukukçularının konuya dahil olmaları nedeniyle maalesef kaybedilmektedir.

Özel hukuk alanında maddi ve manevi tazminat davalarında da durum aynı şekildedir. Bu alanda da tıbbi deontoloji ve her uzmanlık alanına göre var olan propedetik yapının bilinmesi ve buna göre savunma veya iddia oluşturulması gereklidir. Özel hastanelerin sorumluluklarını ve Organ Nakilleri sırasındaki ortaya çıkan hem ceza hem de özel hukuk sorunlarını da aynı şekilde ele almak gereklidir.

Büromuz bu konularda Doktora ve diğer akademik faaliyetler ve sağlık hukuku alanındaki uzmanlığıyla ceza ve borçlar hukukunun tıpla birleştiği multidisipliner alandaki boşluğu doldurma çabası içindedir. Bu nitelik büroya bu konuda özel bir uzmanlık alanı da eklemiştir. (Kısayol; Vücut Muayenesi kitabı ve Özel Hastanelerin Sorumluklarına ve Organ Nakillerine ilişkin makaleler) Halen danışmanlık hizmeti kapsamımızda büyük ölçekli saygın özel hastaneler ve tanınmış tıp otoriteleri mevcut olup, bu konuda verilen hizmetimiz takdir görmektedir.